TOBB BAŞKANI M.RİFAT HİSARCIKLIOLĞLU BAŞKANLIĞA TEKRAR SEÇİLDİ.
Hisarcıklıoğlu, TOBB 74’üncü Genel Kurul’da delegelere hitaben yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi.
“Sayın Genel Kurul Başkanım ve Konsey Başkanlarım, Çok kıymetli Oda ve Borsa Başkanlarım, Meclis Başkanlarım, Genel Sekreterlerim, Genel Kurul delegelerim, Değerli çalışma arkadaşlarım,
Basınımızın seçkin mensupları, Sizleri, şahsım ve TOBB Yönetim Kurulu adına gönül dolusu muhabbetle selamlıyorum.
74. Genel Kurulumuza hoş geldiniz, şeref verdiniz. Konuşmamın başında, ahirete uğurladığımız tüm dostlarımıza, camiamız mensuplarına, Allah’tan rahmet diliyorum.
Başarıya ulaştıracak esas gücün birlik ve beraberlikten geçtiğini bildiren TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Bu süreçte 4 ana meseleye odaklandık. İlk olarak Oda ve Borsalarımızın gücünü ve kapasitesini artırdık. Odaklandığımız ikinci konu, özel sektörümüzün yurtdışındaki lobisiydi. Eskiden kapısından dahi giremediğimiz küresel iş örgütlerinin tamamında artık söz sahibi olduk. Özel sektörümüzün çıkarlarını tüm dünyada savunan bir camia haline geldik. Üçüncü önceliğimiz, ülke meselelerinde inisiyatif almak oldu. Dördüncü olarak, Türkiye’nin zenginleşmesi için fikir ürettik, proje ürettik” dedi.
Öte yandan İsrail’in Filistinlilere yönelik, dünkü, insanlık dışı saldırısını şiddetle kınıyor, ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
ABD yönetiminin uluslararası hukuku yok sayarak İsrail’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararının ne kadar yanlış olacağını vurgulamıştık.
Maalesef, Gazze’de yaşanan ölümler gergin olan bölgemizi daha da gergin hale getirdi.
Bu saldırıları asla kabul edemeyiz.
Filistin ve Kudüs yalnız değildir.
Bu süreçte 4 ana meseleye odaklandık.
İlk olarak Oda ve Borsalarımızın gücünü ve kapasitesini artırdık.
Şirket kurmak için kapı kapı gezme dönemi bitti.
Odalarımızı tek durak ofise dönüştürdük.
Oda ve Borsalarımızda dijital dönüşümü gerçekleştirdik.
Bütün işlemleri, tek tuşla yapar hale geldik.
Odalarımızın sorumluluk aldı. Organize Sanayi Bölgelerimiz gelişti ve sanayi Anadolu’ya yayıldı.
Ticaret Borsalarımız, elektronik satış salonlarını, akredite laboratuvarlarını ve canlı hayvan borsalarını reel sektörün hizmetine sundu.
Dün, yabancı dil bilen çalışanımız yoktu.
Bugün Odalar ve Borsalar, uluslararası projelere imza atar hale geldi.
Yurtdışından kaynak temin ediyor, Avrupa Odalarıyla birlikte çalışmalar yapıyoruz.
Akredite olan Oda ve Borsa sayımız her sene artıyor.
Şu an 269 Oda ve Borsamız akredite, yani 5 yıldızlı.
Avrupa’nın en iyi Odalarıyla aynı hizmeti, aynı kalitede verdikleri belgelendi.
Bugün dünyada üyesine en çok hizmet veren, en gelişmiş, ilk 3 Oda-Borsa sisteminden biri, biziz. Yani Türk Oda-Borsa sistemidir.
Yurt dışında diyorlar ki, ülkenizde özel sektörün gelişmesini istiyorsanız, Türkiye’dekine benzer Oda ve Borsa yapısı kurun.
İşte bu onurun, bu gururun, bu başarının sahibi sizlersiniz.
Gecesini gündüzünü bu camianın gelişmesine, büyümesine adayan, ülkesi ve milleti için, tek kuruş almadan çalışan sizleri, Oda ve Borsa Başkanlarımı, Yönetimlerini, Meclis Başkanlarımı, Meclislerini ve Meslek Komitelerini, Genel Sekreterlerini, yani bu salonda bulunan sizleri, içtenlikle alkışlıyorum.
Sağ olun, var olun!
Odaklandığımız ikinci konu, özel sektörümüzün yurtdışındaki lobisiydi.
Eskiden kapısından dahi giremediğimiz küresel iş örgütlerinin tamamında artık söz sahibi olduk.
Özel sektörümüzün çıkarlarını tüm dünyada savunan bir camia haline geldik.
Dünyanın en büyük iş örgütü olan Milletlerarası Ticaret Odası, Avrupa’nın en büyük iş örgütü Eurochambres, İslam dünyası iş örgütü İslam Ticaret-Sanayi Odası, Asya-Pasifik Konfederasyonu.
Seçimle bunların hepsinin yönetimine girdik. Türk iş dünyasının sesi olduk.
Üçüncü önceliğimiz, ülke meselelerinde inisiyatif almak oldu.
15 Temmuz hain darbe girişiminde, darbe bildirisi okunur okunmaz ilk tepkiyi biz gösterdik.
“Darbeyi asla kabul etmiyoruz, seçilmiş meşru hükümetin yanındayız” dedik.
Bütün üyelerimizi meydanlara, demokrasiye sahip çıkmaya davet ettik.
Terör saldırılarının arttığı dönemde, “teröre hayır, kardeşliğe evet” diyerek Türkiye’nin en büyük yürüyüşünü düzenledik.
Afrin Zeytindalı harekâtında, bizzat sınır bölgesine giderek devletimize desteğimizi gösterdik.
Bir kez daha ifade ediyorum.
Bu camia, her zaman devletinin, milletinin yanındadır.
Dördüncü olarak, Türkiye’nin zenginleşmesi için fikir ürettik, proje ürettik.
Her önemli meselede, bu camianın katkı vermesi istendi.
“İstihdam Seferberliği”nde, finansmana erişimde, “Türkiye’nin Otomobili”nde bu hep böyle oldu.
İşte bu itibardır, güçtür.
Türk özel sektörünün gücüdür. Oda ve Borsalarımızın gücüdür.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin gücüdür.
iz biliyoruz ki sizlerin zenginliği Türkiye’nin zenginliği.
Bu bilinçle üyelerimizin sorunlarını çözmek için pek çok alanda adım attık.
Mesleki eğitim büyük bir sıkıntıydı.
İlk defa özel sektör, Oda ve Borsalarımız vasıtasıyla, mesleki eğitimde söz sahibi oldu.
Şirketlerimiz daha çok ihracat yapsın diye yurtdışı taşımacılığına 35 milyar Avro kefil olduk.
Dünyada en çok TIR karnesi veren kuruluş haline geldik.
Tüm büyük kara gümrük kapılarımızı modernize ettik.
Kredi Garanti Fonu kanalıyla, KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştırdık.
Üyelerimize kefil olduk.
TOBB Nefes Kredisiyle, bugüne kadar uygulanmış en düşük faiz oranıyla, KOBİ’lerimiz kredi aldı.
Yaklaşık 700 bin üyemiz, tüm bunlar sayesinde ucuz kredi imkanına ulaştı.
Değerli arkadaşlarım,
Kültürümüzde güzel bir söz var: “zorlaştırmayın, kolaylaştırın”.
Biz de iş ve yatırım ortamı önündeki engelleri tespit edip, hükümetimizle birlikte kaldırdık.
En çok şikâyet ettiğimiz konu olan, istihdam maliyetlerinin düşürülmesini sağladık.
İş sağlığı ve güvenliği mevzuatı, KOBİ’lerimize büyük yükler getiriyordu, bunları kaldırttık.
Mesleki Yeterlilik konusunda da hemen inisiyatif aldık.
81 ilde üyelerimize tehlikeli mesleklerde sınav ve belgelendirme hizmeti verdik.
Çek’e olan güven kaybolmuştu.
Burada da yine bir ilki gerçekleştirdik.
Çek’e itibarını yeniden kazandıran kare kod uygulamasını hayata geçirdik.
Sanayicinin üzerindeki emlak vergisi yükünün azaltılmasını sağladık.
Konutta, beyaz eşyada, mobilyadaki vergiler, bizim önerimizle indirildi.
Turizm sektöründe uçak ve kurvaziyer destekleri, bizim talebimizle getirildi.
Sigorta acentelerimizi KOBİ kapsamına aldırdık.
Hep şikâyet ettiğimiz damga vergisinin kapsamını daralttık.
Yıllardır hep talep ederdik.
Vergisini düzenli ödeyen mükellef için, yüzde 5 vergi indirimi de nihayet geldi.
Biriken KDV alacaklarımız konusunda da talebimiz üzerine bir çalışma başlatıldı.
Bunun da sonuçlanmasını bekliyoruz.
Tarımda 50 yıllık hayalimiz gerçek oldu.
Lisanslı Depoculuk sistemini başlattık.
Ürün İhtisas Borsası için de ilk adımı attık.
Büyük sıkıntı yaşadığımız bir başka alan, yargı sistemiydi.
Özellikle İş Mahkemelerindeki davalarda, işveren yüzde 99 haksız çıkıyordu.
Bunu değiştirmek üzere, zorunlu arabuluculuk sisteminin uygulamaya alınmasını sağladık.
Aylar, hatta yıllar süren davalar, artık günler-haftalar içinde çözülüyor.
Bu vesileyle, bizlere her zaman destek olan Sayın Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, Bakanlarımıza ve Meclisimize, bizimle birlikte çalışan, emek veren bürokratlarımıza, camiamız adına teşekkür ediyorum.
Kıymetli dostlarım,
Allah’a çok şükür, tüm bu çalışmalarımız sonuç verdi.
İçerde ve dışarda terör örgütlerinin saldırılarına rağmen, özel sektörümüz daha fazla çalıştı, üretti.
Türkiye ekonomisi hızlı bir toparlanma ve büyüme gösterdi.
Oda ve Borsa üyelerimiz geçen sene yeni bir başarı hikâyesi yazdı.
1,5 milyon ilave istihdam sağladık.
327 milyar lira makine-teçhizat yatırımı yaptık.
160 milyar dolar mal ihracatı gerçekleştirdik.
44 milyar dolar turizm ve taşımacılık geliri elde ettik.
Bütün dünyaya, bu milletin neler yapabileceğini gösterdik.
Tüm bunları sizlerle başardık.
Oda ve Borsalarımızda ortaya koyduğunuz çağdaş vizyonla başardık.
İşte bu nedenle bu salonu dolduran Türk özel sektörünün temsilcisi delegelerimizi yürekten kutluyor, her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız!
Sevgili dostlar,
Sıkıntılarımız var mı? Elbette var.
Bunları da biliyor, hükümetimizle paylaşıyor, çözmek için çalışıyoruz.
24 Haziran seçimlerinden sonra da bunları takip edip, sonuçlandırmak için gayret göstereceğiz.
Daha yapacak çok işimiz var.
Ülkemizi hak ettiği yere çıkarmak için, iş dünyası daha hızlı koşmak zorunda.
İş dünyasının hızlı koşabilmesi için de, bizim önden gidip, yolu açmamız gerekiyor.
Oda ve Borsalarımızda Tahkim ve Arabuluculuk Merkezleri açacağız.
Coğrafi işaretli ürünlerimizi, helal gıda sertifikasına sahip ürünlerimizi önce ülkemizde sonra dünyada yaygınlaştıracağız.
81 ildeki eğitim tesislerimizi tamamlayıp, Oda ve Borsalarımızın bulunduğu 160 ilçemize de, yeni eğitim tesisleri kazandıracağız.
Yeni dönemde daha çok çalışacağız, daha hızlı çalışacağız, daha verimli çalışacağız.
Önce KOBİ’lerimizi küresel KOBİ’ler haline getirmeliyiz
Sanayi 4.0 ile sanayimizi bir üst seviyeye çıkarmalıyız.
Yerli ve akıllı üretimle ithalatı yüksek ürünlerin Türkiye’de üretilmesini sağlamalıyız.
E-ticaret ve E-ihracat hamlesi başlatarak, yeni ürünlerle yeni pazarlara girmeliyiz.
Türkiye’yi bu coğrafyanın girişimcilik üssü yapmalıyız.
Nitelikli eleman açığını kapatmak üzere, mesleki eğitim sistemini özel sektörle tam entegre kılmalıyız.
Bu hedefler için, üzerimize düşeni yapmaya hazırız, yapacağız.
Saygıdeğer Başkanlarım ve Delegelerim,
Bugüne kadar sizlerle birlikte, hayal görünen nice hedefi gerçeğe dönüştürdük.
Bugün hayal gibi görünen nice hedefe de yarın, yine birlikte ulaşacağız.
Umutsuzluğa asla prim vermeyeceğiz.
Fitneyi, ayrışmayı asla yanımıza yaklaştırmayacağız.
Kimseyi ötekileştirmeyecek, öteki diye görmeyeceğiz.
Tüm farklılıklarımızı zenginlik olarak kabul edecek, Türkiye’yi bu zenginlikle daha da büyüteceğiz.
Biz kendimize güveniyoruz.
Hedeflerimiz büyük.
Türkiye sadece bölgesinin değil, dünyanın ekonomik devi olacak.
Dünyada en fazla uluslararası müteahhit Türkiye’den çıkacak.
En fazla taşımayı Türk lojistikçileri yapacak.
En fazla turisti Türk otelleri ağırlayacak.
Türk perakendecileri dünya çapında dağıtım ağları kuracak.
Türkiye en fazla sanayi malı ihracatı yapan ülke olacak.
Çevre coğrafyamızda her yerde şantiyelerimiz, yatırımlarımız bulunacak.
Türk çiftçisi sadece ülkemizi değil, tüm dünyayı besleyecek.
Türk malları fiyatıyla değil, kalitesiyle tercih edilecek.
Uluslararası yatırımcılar Türk şirketlerine ortak olmak için sıraya girecek.
Ve dünyadaki her evde en az bir Türk malı kullanılıyor olacak.
Benim çok kıymetli yol arkadaşlarım